6 Nisan 2010 Salı

Dogum günüme az kala

Merhaba,

Sanırım babam beni bu aralar çok ihmal ediyor, uzun zamandır benimle ilgili bir şeyler yazmadı.

Sondan geriye doğru gidersem şöyle bir hafızamı tazeleyeyim.Öncelikle yürüme denemelerine başladım, bir kaç adım atabiliyorum fakat biraz heyecanlandığımdan hızlı gidiyorum.(Bi yerlere çarpmamak lazım)

Artık annem ve babam tepkilerimi daha iyi anlayabiliyor, onların yaptığı hareketleri bende taklit edebiliyorum.Hatta bazen onların konuşmalarına katılmak istiyorum ama onlar beni şu an için anlayamıyor.

Mart ayının sondan bir önceki pazar günü teyzemlerle birlikte polonezköye kahvaltıya gittik. Hava çok güzeldi ve ben etrafta koşturmak istiyordum ama şimdilik yürüyüş denemeleri yapmakla vaktim geçiyor.Teyzemin arkadaşının bir köpegi vardı sahibi onunla oynarken bende onları dikkatlice izliyordum.Sonraki hafta sonu biraz rahatsızlandım, sanırım bir virüs kapmışım. (Günay teyze öyle söyledi)Neyseki bir kaç günde atlattım.

Şubat ayında bir hafta sonu dedemler, halamlar, babamın dayısı ve onun ailesi ile birlikte kartepe ye gittik.İlk defa bu kadar çok kar görmüştüm.Bi ara onlar dışarıda mis gibi mangal yaparken bende arabada annemle beklemek zorunda kalmıştım.Ama ordaki otelde bulunan atlı karıncaya binmek çok hoşuma gitmişti.

Yazamadığım zamanlarda misafirlerimiz de oldu.Kuzenim Ares ve teyzem geldiler, ben ne kadar onu sevmeye çalışsam onlar beni yanlış anlayıp onu inciteceğimi düşündüler.Kuzen beni görünce bazen sessiz olsada bazen de çok sesi çıkıyordu bende altta kalmadım tabiki.
Bir de uzun zamandır görmediğim Yağmur bebek ve ailesi geldiler.Onu da sevmeye çalıştım ama yine yanlış anladılar.

Annemle bana ilk ayakkabılarımı aldı, çok hoşuma gitti.Uzun süre onlara bakakaldım.Ama yürümeme yardımcı olacağını kavramam çok uzun sürmedi.Artık daha farklı çorba ve yemeklerde yiyorum, inşallah tatilde annem ve babamla aynı yemekleri (nerdeyse) yiyebileceğim.

Bu arada annem ve babam benim doğumgünü hazırlıklarımı yapmaya devam ediyor.

Yaşasın çok güzel bir doğumgünü olacak.

Tekrar görüşmek üzere.

25 Ocak 2010 Pazartesi

İki bin on


Merhaba çok uzun bir aradan sonra tekrar merhaba,


Yeni yıldan önce Günay teyzeye kontrole gittik.Gelişimimin gayet iyi olduğunu söyledi.

Ama beni muayene etmesinden hala çok korkuyorum, belki ileride bu korkularımı yenebilirim.


Yeni yılda dedem babamla ve beni almaya geldi.Yılbaşını babaannemlerin evinde kutladık.

Bende ara sıra onlara eşlik ettim, yan sitedeki havai fişek gösterisini ilgiyle izledim.İlk defa böyle bir şey görüyordum.


Ertesi gün halamın kullandığı arabayla gezmeye gittik, benim arabam olmadığı için ben pek rahat uyuyamadım.Zaten eve geldiğimde yatağımı ne kadar özlediğimi farketmişim.O hafta sonu biraz daha gezdik ve ben gerçekten yorulsam da çok mutlu olmuştum.


Bir hafta sonu da Nevin teyzemle Yalçın amcanın dogum gününü kutlamaya Dragosa kahvaltıya gittik.Fotograf çekilirken yine herkesin saçını çekmeye çalıştım.Bu arada dişlerim hala kaşınmaya devam ediyor.Ertesi gün de Arzu halam, babam, annem ve ben başka bir yere kahvaltıya gittik.


Başka bir hafta sonuda benim için çok zor geçti, dişlerim çıkmak bilmiyordu ve benim hayatımdan bezdirdi, tabiki de annemle babam da çok yoruldu.


Teyzemin davetiyle bagdat caddesindeki bir yere gittik ve orda çok güzel resim ve oyuncakların olduğu yerde bir sürü fotograf çektirdik.Ama dönüşte yagmura kaldık, bizde teyzemin verdigi yagmurluklarla eve döndük.


Son olarak bir pazar günü burnum akmaya başladı ertesi gün de hapşırmaya başladım.Doktora gitmek zorunda kaldık.Neyseki fazla ilerlemeden önlem almış olduk.Ama o igrenç şuruptan nefret ettim.Bu durum soguk havalarda dışarı çıkmamı engelliyordu.


Ama yine de geçen hafta sonu çok güzel kar yağdı.Bizde biraz dışarıda gezinti yaptık ve fotograf çektirdik.


Bu arada bir kaç kelime söylemeye çalışsamda bunlar şimdilik "mamma" şeklinde kalıyor ama gayret içersindeyim her fırsatta konuşmaya çalışıyorum.Babam buna bayıldığını söylüyor.


Yeniden görüşmek üzere...


9 Aralık 2009 Çarşamba

Yeni Yıl Geliyor


Evet bir bayramı daha geçirdik ve yeni yıla yaklaştık.

Bayramda önce büyüklerimi ziyarete gittim daha sonra bir gün ilk şehir dışı ziyaretimi yaptım.

Adapazarına Aydın dayımlara gittik hep beraber.Bu yolculuk sırasında bir süre önce bozuştuğum Yalçın amca ile biraz daha kaynaştık.Orda kuzenlerimle ve dayımla oyun oynadık.Dönüş yolculugu biraz benim için sıkıcı oldu, hiç uykum yoktu ve daracık yerde canım sıkılıyordu. Neyseki sonunda çok sevdiğim yatağıma kavuştum

Daha sonraki hafta Erhan dayım askere yolculadık.Biraz üzgün görünüyordu ama daha sonra keyfinin yerinde olduğunu söylüyorlardı.Cumartesi akşamı büyük dayılara gittik.Kocaman bir evleri vardı.Benim ise çok uykum vardı.Gündüz Murat amcalarla Kalamış parkına gezmeye gittik.

Bu arada benim dişlerim kaşınmaya devam ediyor ve herşeyi ısırmak istiyorum.Yürümeyi seviyorum ama emeklemek hiç hoşuma gitmiyor.Birde saga ve sola dönerek gitmeye bayılıyorum.

Yakında Günay teyzeye kontrole gitmemiz gerekiyor.Baya bir zaman oldu görüşmeyeli.
Bakalım benimle ilgili neler söyleyecek.

Şimdilik bu kadar tekrar görüşmek üzere.

25 Kasım 2009 Çarşamba

Yine Bayram

Tekrar merhaba,

Öncelikle minik bir kuzenim dünyaya geldi, Nesrin teyzemin oglu Ares.

Onu hastanede ziyarete gitmiştik ama ben kendisini ancak geçen hafta sonu gördüm.Ona dokunmak istedim ama izin vermediler niye anlamadım.

Hafta sonu bir de Bülent amcalara gittik, Laranaz benimle oyun oynamak istiyordu ama benim için sanırım biraz erken.Ama yinede ona dokunmaya çalıştım sanırım bu onunda hoşuna gitti, beni çok sevdigi gözlerinden belliydi.[Bende sevilmeyecek adam degilimki canım:)]

Yol baya uzundu Umut amcaya araba kullanırken yardımcı olmaya çalıştım ama yine izin vermediler.

Daha önceki haftalarda da Günay teyzeye ziyaret gittik, nedense o beyaz örtülü yere yattığımda bana kötü bir şeyler yapıcaklarmış gibi geliyor, korkuyorum anlamıyormusunuz.

Neyse benim gelişimimin gayet iyi olduğunu ve ayağımı yere sağlam bastığımı söyledi.Bir de şu aşı işini artık yapmasalar çok iyi anlaşcaz ama hadi neyse :)

Dişlerim çıkmaya devam ediyor, çorbalarımı içip muallebimi güzelce yiyorum, bir tek yogurdu pek sevmiyorum.

İki gün sonra yine bayram bu seferkinde şekerin daha az oldugunu kurban bayramı oldugunu söylüyorlar, ne demekse.

Sonra yine görüşmek üzere beni özlemeyi unutmayın sakın :)

8 Kasım 2009 Pazar

Koca Adam

Merhaba yine ben Doruk,



Sanırım beni çok özlediniz, bende bunu bildiğim için size aklımda kalan anılarımı anlatmaya başlayayım.



Annem bana sürekli bir şeyler söylüyor, pek anlam veremesem de sanırım yakın bir zamanda birbirimizi daha az görmeye başlayacağız.Oysaki ne güzel vakit geçiriyorduk dimi anne.Neyse beni herşeyden çok sevdiğini ve işe başlayacak olsada beni hep düşüneceği biliyorum.Ama benim şu aralar daha önemli bir problemim var, damaklarım sürekli bir kaşınıyor.Annem bazen tatlı bir şeyler sürüyor, bazende ısırmam için yumuşak şeyler veriyor.Ama ben onun veya babamın parmağını ısırmak istiyorum, bu daha keyifli çünkü, hehe!



Neyse annem ay sonunda işe başladı.Ben şimdilik bir şey farkettirmesem de aslında bu duruma çok üzülüyorum.Ama annem de çok üzüldüğü için ona bunu belli etme etmemeye çalışıyorum. Artık büyüdüm galiba annemin sütü ve mama dışında farklı tatta olan yiyeceklerde yiyebiliyorum.Bunlar hoşuma gitmiyor değil, annemle babam hep bana yemeklerimi yersem kocaman adam olacağımı söylüyorlar.Şimdilik sebze çorbası, daha önceden başladığım değişik meyve püreleri ve biraz da babaannemin getirdiği sütten yapılan o nefis yogurttan yiyorum. Aslında ben annemle babama uzun zamandır agzımı oynatarak bu duruma hazırlıklı olduğumu söylemeye çalışıyorum.



Artık dişlerim de çıkmaya başlıyor, bir kaç tane daha çıkınca annemle babamın tabaklarına sulanmaktan vazgeçip aynı şeyleri yiyebileceğim, yaşasın!!!Bu arada uzun zamandır Günay teyzeye gitmemiştik, hafta sonu bir kendisini ziyaret edelim dedik.O muayene ortamını pek sevmiyorum bir de her gittiğimiz de koluma bir şeyler yapıyorlar, çok canım sıkılıyor bu duruma:(

Ama bana doktorum bana güzel şeylerde söyledi.Çok yakışıklı olduğumu ayağımı yere saglam bastığımı ve gelişimimin gayet iyi olduğunu söyledi.



Bugün de annemin iş yerinden arkadaşları geldi.Hepsini gülücükler dağıttım ama en çok Gökçe ablayla vakit geçirdim.Onun dışında Evren ablayla daha önceden gözümün bir yerden ısırdığı iki abla daha geldi.Birinin adı Fulya diğerininki de Yeşim.Onları rekor kırdığım (yanlış anlamayın uyuma rekoru) günden hatırlıyorum.Neyse güzel vakit geçirdik, akşama kadar hiç uyumadım.Ne uyucam be zaten hafta içi annemle babamı az görüyorum.Ha bu arada biz sabahleyin babamla parka gittik, ben bir an önce büyüyüp salıncak a binip kaydıraktan tek başıma kaymak istiyorum.



Bu arada bir hafta sonu Murat amca, Yağmur ve annesi Fulya teyzeyle birlikte Fenerbahçe parkında kahvaltıya gittik.İyi de hep onlar güzel güzel şeyleri yiyorlar bizde Yagmurla süt içiyoz sadece ne biçim iş bu kardeşim:)

Çok geveze oldum yine şimdilik bu kadar, beni özlemeye devam edin.

3 Ekim 2009 Cumartesi

Ağustos ve Eylül

Çok uzun bir aradan sonra tekrar merhaba, bu iki ayda o kadar çok şey olduki. Hatırlayabildiklerimi sıralayayım bakalım.

Ağustos ayında hem annemin hem de babamın doğum günüydü.Babam annem e doğum günün de güzel bir çiçek gönderdi.

Annem de babama iki tane güzel tişört aldı, bende böylece alışveriş merkezleri gezintisine başlamış oldum.

Babam ay sonuna doğru bizimle daha çok vakit geçirebilmek için yıllık iznini kullandı.Hep beraber güzelce vakit geçirdik.

Nelermi yaptık! Hmmm nerden başlasam acaba, evet bazı günler sahilde gezinti yaptık, bir gün havuza gittik babam havuza girerken annem ve ben havuz başında uyuya kalmışız.

Daha sonraki bir gün adaya gittik, orda benim çok hoşuma giden bir fayton gezintisi yaptık, piknik alanında gezinti yaptık, daha sonra dönerken bir kaç sokak çalgıcısını keyifle dinledik.

Çok güzel keyifli bir gezinti oldu.Babam vaktin nasıl geçtiğini anlayamadığını benden ayrılmak istemediğini söylüyordu, sanırım iyi bir tatil oldu.

Eylül ayında ise bayram tatili ve doktor kontrolüm vardı.Bayramda biraz ziyaret biraz da dışarıda gezinti yaptık.

İlk bayram harçlıklarımı aldım, büyüklerimizin mezarlarını ziyaret ettik.Tabi birde bayram öncesi benim küçük arkadaşım "Yağmur" aramıza katıldı.

Murat amca ile Fulya teyze çok mutlulardı.Onları hastane de ziyaret ettik.Sanırım ileride beraber oyunlar oynayabileceğiz.

Şimdilik bu kadar daha sonra tekrar görüşmek üzere.

31 Temmuz 2009 Cuma

Temmuz Ayı

Herkese yeniden merhaba, birden farkettim ki uzun zamandır günlük tutmuyorum.Kısaca son 1 ay da yaşananları hatırlayalım.

Babam kısa bir memleket özlemini giderdi.Bir kaç günlüğüne Erzincan a gitti, giderken de dönerken de beni çok özlediğini söylüyordu.Sanırım güzel bir tatil geçirmiş.(Kıskanıyoruz ama bizi ne zaman götürcen tatile)

Verem aşısı oldum ve uzun zamandır yakamı bırakmayan sarılığın nedenini öğrenmek için yine kan aldılar.Ama ben annemle babamın beklediğinin aksine hiç ağlamadım.

Bir hafta sonu teyzemlerle Ağva ya gittik, ertesi gün de babaannemlerle şileye Can amcaların yazlığına gittik.

Başka bir hafta sonu sabah erkenden annem ve babamla kalkıp sahilde yürüyüş ve kahvaltı yaptık.Başka bir gün de mangal yapmaya gittik.

Bir ara annemi istemeden üzdüm, ama neyseki bu işin de üstesinden ailecek geldik.

Bu aylık bu kadar önümüzdeki ay önemli günler var onlara hazırlanmalıyım.